6 Şubat 2011 Pazar

Parfe'nin Dramı: Bunu Ona Yapmayın!

Terkedilmeyi her canlı hissediyor. Sizi görememeye başladığı günlerde, mamasını atık başka birileri getirip bıraktığında, başı farklı şekilde okşandığında, farklı hitaplarla karşılaştığında, eğer şanslıysa başka birileri gelip tuvalete çıkardığında, yaramazlıklarına kızacak kimsesi kalmadığında, evindeki favori koltuğunda değil de ıslak zeminli kafes tellerinin ardına bırakıldığında... Hissetmekle kalmıyor. Anlıyor... Kafes ardından gördüğü insanların "o" olmayacağını, bir daha "o koku"yu duyamayacağını... Biz insanlar, her terkedişte onlara kendi aşk acılarımızdan daha fazlasını yaşatıyoruz. Çünkü biz aşk acısıyla kendi hayatlarımıza dönüyoruz. Ama onların hayatı tekrar başladığı yere dönüyor.

Sizi "Parfe" ile tanıştırmak istiyorum. Parfe simsiyah bir tazı. 1 yaşından biraz büyük. Kısacık hayatı, kendi güzelliğinin tersine bir şansla geçti. Ve hayatı, terkedilip her defasında başa dönmekle devam ediyor.

Parfe, sokaklarda açlıtan ölmek üzereyken farkedilip, Tuzla RM'ye getirilmiş. Başta Deniz Hanım olmak üzere RM gönüllüleri sayesinde bu hale gelmiş, sağlıklı, aşılı, tertemiz ve güzel bir tazı haline gelmiş. Ardından da yuva arama süreci...

İlk defa sahiplenildiğinde, alan kişi "sık seyahatleri"nin farkına varamamış olmalı ki, götürüp bir süre sonra farketmiş. Aslında seyahatler, sadece bahanedir. Seyahate götüremeyeceksen, özel pansiyonlar var. Çocuklara mis gibi bakarlar. Ama bu defa, pansiyona gitmek yerine barınağa bıraktılar. Gelip alacağını söyleyen ilk sahibi, Parfe'yi böyle terketti. Parfe, haftalarca bekledi onu. Gelip alınmayı bekledi. Ama geleni olmadığını anladı sonunda.

Sonunda ümidini kesmek üzereydi ki, Parfe'ye bir iş teklifi geldi. Kılıç Günü adlı dizide rol almaya başladı Parfe. Kendi mamasını bile kazandı. Ama onun tek istediği birinin kalbini kazanmaktı. Her set dönüşü, kendisine ve barınaktaki arkadaşlarına mama kazandı Parfe.

Bu arada yuva arayışları devam etti elbette...


Sonunda bir aile geldi Parfe'ye. Sevgi dolu sözler, fotoğraflar... Çok değil 3 ay sonra döndü Parfe barınağa. Bahanesi: Koltuktan kalkmak istememesi, dışarı çıkmak istememesi... Oysa o bir tazı. İçgüdüsel olarak deliler gibi koşmak, coşmak isteyecek bir canlı.

Soruyorum ama dürüst olun...Eğer sokaklarda açlıktan ölmek üzereyken bulunsanız, birisi size kapılarını açıp sonra tekrar sokağa bıraksa, 2. şansınızı bulduğunuzda yerinizden kalkıp sokağa çıkmak içinizden gelir mi? O insana hemen güvenir misiniz sizi geldiğiniz yere atmayacağı konusunda?

İnanın Parfe'nin travmasından daha kötü durumda köpeklerle karşılaştık. Yakılanlar,tecavüze uğrayanlar... Eğer sabredip, hoşgörülü olursanız hayatlarını sözünüzden çıkmadan dizlerinizin dibinde geçirirler. Bizim bile, bu çocuğun rehabilitasyonu çok zor dediğimiz pek çok köpek şu an eğitimli köpeklerden daha söz dinler haldeler.

Ama yine şans Parfe'ye gülmedi. Parfe 2. defa terkedildi. 2. defadır, tel kafeslerin ardına girdi Parfe.

Ve çok deği terkediilişinin ardından 1 hafta içinde bunalıma girdi bu defa. Yemeden içmeden kesti kendini. Tepki vermiyor. Özel bir alana alınmasına rağmen, küstü hayata.




Evi özlüyor belli :( Ona acilen açılacak bir bahçe veya bir ev arıyoruz. Bu mekanın tek özelliği var aranan: ona sıcacık kucağını açıp, yaşadıklarına sabır ve empati gösterebilmek. Karşıığını vereceğine eminim, sadece zaman...

Aşk acısını hemen ertesi gün atamadınız değil mi? Ama günü geldiğinde artık hiç bir şey hissetmiyordunuz eminim. Parfe de unutacak. "Bu süreyi ona verebilirim. Bu güzel dizi yıldızına hakettiği sevgiyi verebilirim " diyorsanız, lütfen acilen Deniz Hanım'a ulaşın:  0532 627 02 38

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder