14 Temmuz 2009 Salı

Pamuk Prenses'e Mektup


Son zamanlarda bir kitap okuyorum. Kadınlar İçin Çuvallama Kılavuzu - Luisa Francia yazmış. Kesinlikle biz kadınların körelip gitmesiyle ve çuvallamalarıyla alakalı pek çok canlı örnek verilmiş.

Kitabın başlarında uyuyan güzel ve pamuk prenses gibi daha çocukken biz kadınlara rol model kesilen "prenses","akıllı ve uslu kız","hayatının yegane amacı evlenip kendini yamayacak bir erkek bulmak olan muhteşem dişi" olmakla alakalı bazı mektuplar var. Eminim bu masalları dinlerken benim gibi kimsenin aklına "hakikaten bu pamuk prensesin olayı da prense yamanmakmış" düşüncesi gelmemiştir. Taa ki bu kitabı okuyana dek...

Kısacık bir alıntı yapıyorum kitaptan. Pamuk Prenses'e yazılan mektup...


Sevgili Pamuk Prenses,

Sihirli aynanın güzelliğin değil de dişiliğin gücünü yansıttığını ve üvey annenin senin gücünü ölçebilmek için bir sınavdan geçirmek istediğini hiç düşündün mü? İşlerin biraz ters gittiğini kabul ediyorum. Dolayısıyla yedi cücelerin ev işlerini üstlenmene yine de bir diyeceğimiz yok diyelim. Ama o güçlü büyücüyü, üvey anneni , 3 kez üst üste tanımamakta ısrar edip yetki ve sorumluluklarını yüklenmek yerine cam bir tabuta yatmayı tercih etmene ne demeli?

Bu bana bayağı bir tuhaf geliyor. Bu arada; ölmemiş olduğunu, bir prens tarafından uyandırıldığını, dolayısıyla derin bir trans durumunda olduğunu, ama cücelerden tekinin bile durumun anlam ve önemini kavrayacak durumda olmadığını, giderek işin o berbat sona dayandığını biliyoruz:

Prens seni görüyor ve cansız yatışına tutuluyor, seni alıp götürüyor ; uyanıyorsun ve artık kendinde değilsin.

Mektubumun olup biteni biraz olsun kafana sokacağını umuyorum.

Prensten ayrıl ve artık çok gecikmeden mirasına sahip çık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder