9 Ekim 2009 Cuma

5 milyar dolar mı, tahıllı simit mi?

Size bir 34 bedenin en büyük sırlarından birini veriyorum: Sürekli yemek... Saat 02:10'da bile...

Ve bir 34 beden aslında size az veya normakl yiyormuş gibi görünse de aldanmayın. İşin sırrı sürekli atıştırıyor olmasında. Sürekli!

Kahvaltı eder, kahvaltıdan öğle yemeğine kadar geçen sürede sürekli bir şeyler yer. Çikolata, bir dilim Nutellalı ekmek, kavun,... Buzdolabını nedensizce açar karşısına geçip şöyle bir süzer, o an gözüne kestirdiğini alır.

İşte aynen bu şekilde toplantıdan çıktım, taksiye bindim. Çikolata yedim. Vapura bindiğimde canım elma suyu istedi. Onu da içtim. Ama vapurdan inip Akmar tarafına geldiğimde bir koku alıyormuş gibi hissettim.Ne kokusu bilemeyince oralarda gezinmeye başladım. Ve o sırada Komsu Fırın'a yaklaştığımı farkettim. Komşu Fırın, bir dönem takıntılı olduğum Beyaz Fırın'ın yerini aldı bile. Nedenini bilmiyorum. Bana çok daha sıcak ve sevimli geliyor. Tamamen içgüdüsel.

Komşu Fırın'ın en sevdiğim ürünü ise tahıllı simitleri... Çok sokak simitçisi delisi olmama rağmen ilk defa bir fırınının simitlerine bayıldım. Kendimi hemen attım içeri. Veee... Hayal kırıklığı. Görünürde hiç tahıllı simit yoktu. Ağladım ağlayacağım. Oysa pek çok yiyeceğe böyle bir aşk beslemem. Tüm yemekler birbirinin yerini alabilirler benim için. Tam suratım asılmıştı ki, fırından sıcak sıcak tahıllı simitler çıktı. İşte o an "tamam şimdi de 5 milyar dolar istiyorum" gibi iğrenç espriler yaptım kendime. O anda düşündüm de, o saniye bana 5 milyar dolar da verseler o tahıllı simite değişmezdim sanırım :) Ve ilginçtir benden önce kasaya gelmiş olan 3 kişi de 3-4 adet tahıllı simit aldı. O kokuyu duyup almamak mümkün değildi. 3 tane de ben aldım. Aslında bir simit için büyükçeler. Eve gelene kadar ki maksimum 10 dk sürmüştür, bir tanesi bitmişti bile.

Kendime şöyle harika bir çay demledim ve simitin yanına peynir,domates,zeytin gibi yan besinlerle TV karşısına kuruldum. Bu arada simitin ne kadar lezzetli olduğunun diğer bir göstergesi de aslında maması dışında hemen hemen hiç bir yiyeceği sevmeyen An Jin San'ın bile bir lokma simit için taklalar atması...

Kısaca aslında yolunuz Komşu Fırın'a düşerse, tahıllı simitler almadan geçmeyin derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder