15 Ağustos 2011 Pazartesi

16

Rakamlar arttıkça, aci azalıyor baba. Acı azalıyor ama giderken yanında anılarımızı, yüzünü, sesini de beraberinde götürüyor her bir nefesimde. Seni toprağa koyarlarken kalbimde açılan  mezarın kadar derin boşluk gittikçe derinleşiyor.  Sanki hiç yaşanmamış o günler gibi oluyor bazen, hayatımın en harika adamı hiç yaşamamış gibi... Hayali bir arkadaşımmışsın da ben büyüdükçe sen silikleşip, gitmişsin gibi...

Hani sensiz büyüdüğüm tüm o günlerde dedikleri "o seni görüyor, duyuyor" cümleleri de anlamsızlaşıyor gittikçe. Görsen, duysan duramazdın oralarda benden, bizden uzak, biliyorum. Artık inanmıyorum onlara. Ruhun bir yerlere gidip, huzur buldu mu bilmiyorum ama toprakta eriyip yok oldun onu biliyorum.

Bu sene bana son hediyeni kaybettik. Karakız, geçtiğimiz aylarda yaşlanıp, eceliyle, son anına kadar sevilerek gözlerini kapadı bu hayata. Ama senin bana aşıladığın o sevgiyle, onlarcasını yaşatmaya çalışıyorum.

Evleniyorum baba. Şimdi bile zorlanıyorum bunu yazarken. Yaşasan, eminim çok zorlanacaktım bunu sana söylemek konusunda. Pek hoşlanmayacaktın bu durumdan. Sevmeyecektin beni biriyle paylaşmayı. Eminim çok sevecektin onu da. Yine de belli etmeyecektin asla. Sırf senden korksun da, bana iyi baksın diye kimbilir daha neler yapacaktın. Herşeyi kıskanacaktın biliyorum, aranızda kalıp kimbilir neler çekecektim. Ama idare ederdik birbirimizi biliyorum :) O gün, o büyük gün aynada kendime bakarken kısacık bir an için seni gülümserken hatırlayabildim.

Çok özledim, senin bana o gülümsemeyle uzun uzun baktığın günlerimizi... 


1 yorum:

  1. Canım Cadım;
    Hayatta olsa seni mutlu etmek için dilini ısırır söylemezdi dilinin ucuna gelenleri eminim. Ebeveynle böyle yaparlar. Nurlar içinde yatsın, sen onu hep gülümserken hatırla.
    Sevgiyle kucakladım seni

    YanıtlaSil