5 Temmuz 2011 Salı

Hazırlık Yapmak - benim işim değil :)

Biz, bu cumartesi günü 2,5 yıla yaklaşan ilişkimizi bir adım daha ileri taşıyarak nişanlanıyoruz. Bu işin ennnn komik tarafı diyebileceğim bir yanı yok, çünkü bizimki nedense stresten çok komedi barındırıyor. Bu sanırım ikimizin de rahatlığından kaynaklanıyor.

Mesela, Deniz'in hala takım elbisesini almadık :)

Ben genelde bu konularda şanslıyımdır. Örneğin ağabeyimin düğününde gidip 3 ay önce çok sevdiğim bir butiğe brief verdim: kesinlikle 34 beden için dikilmiş olacak, daraltma vs olmayacak, kan kırmızı olacak, uzun olacak, balık model olacak, çok parlamayacak. Briefimin ardından geçen 10. günde butikten istediğim elbiseyi bulduklarını haber veren telefon gelmişti bile. Daha gelinin gelinliği dikilmeye başlanmadan, benim elbisem dolaba girmişti.



Nişan için de henüz kafamda hiç bir şey oluşmamışken, bir gün annemden bir telefon geldi. İş çıkışı buluşup, bir kumaşa bakmaya gittik. Ben bir fransız danteli hastası olduğumdan kaçırmamıştı radarları. 5 farklı renkte, altı satenle birlikte dikilen şeffaf, renkli ve narin işlemeli fransız danteli kumaşlar... Modelini hiç düşünmedim bile. Bildiğim tek şey evde olacak bir nişanda eski yüzyıl kadınları gibi kabarık ve uzun modeller giymeyeceğim olduğundan, kısa ve kolsuz elbiseye göre kumaşını aldık. Straplez, dar ve diz üstü bir elbise, süper terzi annem tarafından dikildi, dolabıma asıldı bile.

Hatta, kumaşçımız bu tonlarda ayakkabı bulmak çok kolay değil, her lame bunun altına olmaz diye bir parça kumaş da ayakkabı için vermişti. İyi ki vermiş, hakikaten ayakkabı bulamadım :) O konuda da süper insan annem, bana eski ayakkabıcımı buldu Kadıköy'de. Adamcağıza daha önce bin türlü işkenceyle bir sandalet yaptırmıştım tamamen kendi tasarımım olan. 3. yılında olmasına rağmen hala harika durumda.  Şimdi yine aynı atölye, çok beğendiğim bir ayakkabıyı kendi kumaşımla tasarladı. Harika olacak sanırım :) Üstelik, o fiyata abiye ayakkabı almanız kesinlikle mümkün değil. İsteyene adresini veririm :)

Pasta konusunu başından Ayşem'e pasladığımdan, içim en rahat olan kısım orası. :)

Ama bizim annemin etrafındaki kadın milletinin hepsi evlenmemi bekliyorlarmış. Biri zeytinyağlı sarma yapacakmış, diğeri annenle anlaşamadık ben böğürtlenli cheesecake ve mercimek köftesi yapıyorum haberin olsun diyor, öbürü bilmemne böreği yapıyor. Hepsinin de kızları var ve hepsinin kızı da 1 sene içinde evlendi. Meğer hiçbiri istediklerini yapamamışlar nişanlarda. Kızlar izin vermemişler. Hepsi tüm heveslerini benim nişanımda almaya bakıyorlar :) Farkettim ki, çatışıp "yapmayın, etmeyin" cevaplarını dinlemiyorlar. Saldım gitti, dünden beri 3 kişiye "yap valla" dedim. Onlar mutlu, ben mesut :)

Nişanda homini gırtlak yiyip, mide fesadı geçirecek olanlar için de hazırda 2 doktor var evde neyse ki :)

2 yorum:

  1. Canım Cadım;
    Ağzınızın tadı, evinizin bereketi ve mutluluğunuz daim olsun. Telaş, heyecan geçip gidecek, bu günlerinizi hatırladığınızda yüzünüze kocaman bir gülümseme yerleşiyorsa gerisi palavra.
    Sevgiyle kucakladım

    YanıtlaSil
  2. hayatının sanırım en tatlı telaşını yaşamaktasın herşey gönlünüzce olur inşallah ve maşallah!!! allah nazardan saklasın mutluluklar..

    YanıtlaSil